19.11.17

ESMÂÜ'L-HÜSNÂ NOTLARI / ER-RAHMAN

  

ER-RAHMÂN

ANLAMI: Yarattığı tüm varlıklara ayırt etmeden nimetlerini veren, merhamet eden, onları esirgeyen ve bağışlayan, mutlak ve sınırsız merhamet kaynağıdır. Rahman ismi, tecell-i amm, ism-i hastır. Yani tecellisi hiçbir şeyi ayrı tutmadan genel olarak tecelli eden, isim hakkı ise Allah’a mahsus olan demektir.


BU İSİM İLE GENEL ANLAMDAKİ BAĞIMIZ:

İnsan, ism-i Rahmân’ı tamamıyla gösterir bir surettedir. (Hadis-i Şerif)….Yaratılışındaki hüsn-ü takvimi, üzerinde taşıdığı nimetleri, mazhar olduğu ihsan ve lütuflar, kendisine donatılan cihazat ve tesis edilen sistemin mükemmel işleyişi, muhtaç olduğu her şeyin kendisine mutlak uyumla verilmiş  olması gibi hadsiz maddi manevi nimetlerle tezahür eder…. (insanın suret-i câmiasında, küçük bir mikyasta, zeminin siması ve kâinatın siması gibi yine o ism-i Rahmân’ın cilve-i etemmini (tam yansıma )gösterir demektir. Lem’alar

BU İSMİN HAKİKATİNE DAİR:

Allah’ın kâinata ve içindekilere Mutlak hâkimiyeti Rahmaniyet’inin tecellisidir. Tüm yarattıklarının ihtiyacı olan şeyleri tam bir tenasüple yerli yerinde vermek Rahmaniyettendir. Bütün kainat içinde olanları bir birine yardımcı kılmak, imdadına koşturmak rahmettir. Kuran ve diğer indirilen kitaplar ..Rahmani yetinin tecellisidir. Melekler Rahmaniyetin tecellisidir. Ahiret Rahmaniyetin tecellisidir. Hayır, şer, kader, hayat, hastalıklar kazandırdığı sevaplar ile şifalar devalar haddi zatında rahmettendir. Cennet ve Cehennem Rahman isminin tecellisidir. Cehennemin var oluşu da Rahman’ın tecellisi olarak hak sahibine hakkını vermek noktasında Allah’ın Adaletinin gereğidir. Hidayet rahmettir. Hakla batılı bir birinden ayırıp göstermek rahmettir. Kötülükten neyh, iyiliğe teşvik rahmettir. Çok geniş olan bu hakikate bir nebze nüfuz edebilme adına Âyetü'l-Kübra Risalesi /İkinci Bab /İkinci Hakikat: RAHMANİYET HAKİKATİ dersinin okunması tavsiye edilir.

“O kendisi için rahmeti yazmış (farz kılmış) tır.” ( En‟am 12)


BU ESMA-İ İLAHİYEDEN İYİ HUYLAR, ULVİ HİSLER, DOĞRU FİKİR VE GÜZEL DÜŞÜNCELER İLE YÜKSEK AHLÂK EDİNME:

En kısa ifade ile insanın vicdanen kazandığı merhamet duygusu ile tüm yaratılmışlara nebati, hayvani, insani olsun merhamet göstermesidir. Ancak dinimizin özellikleri ile tanımladığı muzır olan kısım hariçtir.

Fakirlere,hastalara,yetimlere,yaşlılara,akrabaya,sair mahlukata, çeşitli ihtiyaçlar içerinde olanlara acımak hissi ve gönül yumuşaklığı ile yardım etmek, kemali rıza ile elinde olanı paylaşmak, âlimlere ve büyüklere hürmet göstermek, bilmeyenlere öğretmek yol göstermek, fasıklara ıslahları için dua etmek.. Mahlûkatın başına gelen şeylerde, fena ve zevallerinde hikmeti rabbaniye ye itimat edip “Rahmet-i İlâhiye’den ileri şefkat olunmaz” temkin ve dikkat dairesinde kalmaya özen göstermek gibi prensiplere sahip olmak ve gereğince hareket etmek Rahmaniyetten hisse alındığını, iyi ve güzel huylar kazanıldığını gösterir.

“Sabredenler, kendilerine bir bela geldiği zaman: “Muhakkak ki biz Allah‟ın kullarıyız ve biz O‟na döneceğiz.” derler. İşte Rablerinden onlara bağışlama ve rahmet (cennet) vardır.” (Bakara 156-157)

“Kıyamet gününde yüzleri bembeyaz olanlar Allah‟ın rahmeti (cenneti) içindedirler; orada ebedi kalacaklardır.” (Ali İmran 107)

“Şüphesiz ki Allah’ın rahmeti (yardımı) iyilik yapanlara yakındır.” (Araf 56)


.