19.11.17

ESMÂÜ'L-HÜSNÂ NOTLARI / EL-MUHYÎ

EL-MUHYÎ

ANLAMI: Dilediğini hayatlandırıp canlandıran, kalb ve ruhu, marifeti, zikri ve muhabbeti ile diriltip ihya eden anlamına gelmektedir.

“O, diriltir ve öldürür. Ve O’na döndürüleceksiniz.” (Yunus Sûresi, 10/56)

BU İSİM İLE GENEL ANLAMDAKİ BAĞIMIZ:

Rabbimizin irade edip bizi yoktan var etmesi, canlandırıp hayata mazhar etmesi, hadsiz şükre layık olan bu isimle ne kadar külli bir bağımızın olduğunu göstermek için yeterlidir…

………Ey insan-ı müştekî! Sen mâdum kalmadın, vücut nimetini giydin, hayatı tattın, câmid kalmadın, hayvan olmadın, İslâmiyet nimetini buldun, dalâlette kalmadın, sıhhat ve selâmet nimetini gördün, ve hâkezâ................Yirmi Dördüncü Mektup

İkinci olarak, ismin anlamının ifade edildiği yerde de belirtildiği gibi; İnsanın kalp ruhunun manen hayat bulması, iman, İslamiyet, ibadet ile dirilmesi bu ismin tecellisi ile ihsan  edilen en kıymetli nimettir.

BU İSMİN HAKİKATİNE DAİR;

Tüm mahlûkat tarafından maddi manevi hayat mertebelerine mazhar olmak bu ismin can verici, diriltici tecellisi iledir. Dolayısıyla nerede bir canlı var ise Muhyî ismi onda tecelli etmiştir. Ve bu isimle birlikte mazharlardan maksud olan tezahür ne ise onlara münasip birçok esma da o teşekkülde mütecellidir. Risale-i Nur’un birçok dersinde bu ismin ve bu isimle birlikte maksad ve mahiyete göre tecelli eden sair esmaların hakikati ile ilgili bahisler bulunmaktadır. Onlara atfen kısa notlar şekilde bir iki hatırlatıcı konuyu paylaşıyoruz…

……….Adeta Zât-ı Hayy ve muhyî, bu makine-i hayat vasıtasıyla, bu karanlıklı ve fâni ve süflî olan âlem-i dünyayı lâtifleştiriyor, ışıklandırıyor, bir nevi bekà veriyor, bâki bir âleme gitmeye hazırlattırıyor……….Otuzuncu Lem’a Beşinci Nükte

……. Zât-ı Hayy-ı Kayyûmun muhyî isminin cilve-i âzamıyla berrin yüzünde ve bahrin içinde zîhayatların kudret-i İlâhiye ile parlayıp……….. Otuzuncu Lem’a Beşinci Nükte

………… DOKUZUNCU HAKİKAT : Bâb-ı İhyâ ve İmâtedir. İsm-i Hayy-ı Kayyûmun, muhyî ve Mümîtin cilvesidir.Hiç mümkün müdür ki, ölmüş, kurumuş koca arzı ihyâ eden……….. Onuncu Söz | Mukaddime

……………. Meselâ, muhyî ismi birşeye tecellî ettiği vakit ve hayat verdiği dakikada, Hakîm ismi dahi tecellî ediyor, o zîhayatın yuvası olan cesedini hikmetle tanzim ediyor. Aynı halde Kerîm ismi dahi tecellî ediyor, yuvasını tezyin eder. Aynı anda Rahîm isminin dahi tecellîsi görünüyor; o cesedin şefkatle havâicini ihzar eder. Aynı zamanda Rezzâk ismi tecellîsi görünüyor; o zîhayatın bekàsına lâzım maddî ve mânevî rızkını ummadığı tarzda veriyor, ve hâkezâ...

Demek, muhyî kimin ismi ise, kâinatta nurlu ve muhît olan Hakîm ismi de Onundur ve bütün mahlûkatı şefkatle terbiye eden Rahîm ismi de Onundur ve bütün zîhayatları keremiyle iaşe eden Rezzâk ismi dahi Onun ismidir, ünvanıdır, ve hâkezâ........... Mektubat | Yirmi Altıncı Mektup | Dördüncü Mebhas

BU ESMA-İ İLAHİYEDEN İYİ HUYLAR, ULVİ HİSLER, DOĞRU FİKİR VE GÜZEL DÜŞÜNCELER İLE YÜKSEK AHLÂK EDİNME;

….Ölü olmayanlar veyahut diri olmak isteyenler, hayatın mahiyetini ve hakikatini ve hakikî hukukunu o dört mesele içinde arasınlar, bulsunlar ve dirilsinler. Hülâsası şudur ki: Hayat, Zât-ı Hayy-ı Kayyûma baktıkça ve iman dahi hayata hayat ve ruh oldukça bekà bulur, hem bâki meyveler verir.Hem öyle yükseklenir ki, sermediyet cilvesini alır; daha ömrün kısalığına ve uzunluğuna bakılmaz… Beşinci Mertebe-İ Nuriye-İ Hasbiye

Evet, hayata mazhar olmakla maddi hayatımız bu isimden hissesini almıştır. Tüm mahlukatta öyle..yaratılacak olanlarda hisselerini alacaklardır…Belki burada en büyük hisse manen bir dirilişe mazhar olmaktır.

Bunun için nefsin kötü arzularını terk etmek, benlik davasını bırakmak, hayatın fani ve geçiciliğini unutmayıp ebedi hayat bilinci ile yaşamak bu ihyaya mazhar olunduğunun en müstakim göstergesidir.

Yine bununla birlikte hidayete vesile olmak, ölmüş kalplerin dirilişine hizmet etmek, bu esmanın taşıyıcısı olmanın en şerefli tarafı olsa gerek…..



Rabbimizi hakiki ve razı olduğu ve de olacağı dirilişi bizlere kolaylıkla meccanen nasip etsin ve inayet ile ihyayı din hizmetinde istihdamımızı lütfeylesin… Âmîn


.