25.11.13

...hoşnudiyet-i Peygamberî'yi (A.S.M.) celbedebiliriz"

"Halikımız bizden ne suretle râzı olacak ve bugün ne gibi bir sa'y ile sahife-i hayatımı kapatacağım. Acaba ümmeti bulunduğumuz o sevgili Peygamber-i Zîşân Aleyhissalâtü Vesselâm Efendimizin, dalâlet yolunu tutan veyahut dalâlete gidenlerin arkalarından giden ümmetlerini, ne suretle tarîk-ı hidâyete getirmek için sa'y etsek hoşnudiyet-i Peygamberî'yi (A.S.M.) celbedebiliriz"

Barla Lahikası / Husrev RH

21.11.13

Bitamamiha...

Bir zaman gençlik gecesinin uykusundan ihtiyarlık sabahıyla uyandığım vakit kendime baktım, vücudum kabir tarafına bir inişten koşar gibi gidiyor. Niyazi-i Mısrî’nin 

“Günde bir taşı binâ-yı ömrümün düştü yere, 

Can yatar gafil, binası oldu viran bîhaber” 

dediği gibi, ruhumun hanesi olan cismimin de hergün bir taşı düşmekle yıpranıyor. Ve dünya ile beni kuvvetli bağlayan ümitlerim, emellerim kopmaya başladılar. Hadsiz dostlarımdan ve sevdiklerimden mufarakat zamanının yakınlaştığını hissettim. O mânevî ve çok derin ve devâsız görünen yaranın merhemini aradım, bulamadım. Yine Niyazi-i Mısrî gibi dedim ki: 

“Dil bekası, Hak fenâsı istedi mülk-ü tenim, 

Bir devâsız derde düştüm, ah ki Lokman bîhaber.”.......................................




Lem'alar

Aynıyla Hakikat.........

............Gençlik sersemliğiyle zayi ettiğim sermaye-i ömrümün meyvelerini, bütün günahlar, hatîatlar gördüm. Niyazi-i Mısrî gibi feryad eyleyerek dedim: 

Bir ticaret yapmadım, nakd-i ömür oldu hebâ, 

Yola geldim, lâkin göçmüş cümle kervan bîhaber. 

Ağlayıp, nâlân edip, düştüm yola tenhâ, garip, 

Dîde giryan, sîne biryan, akıl hayran, bîhaber. 



Lem'alar